Bir toplumun birliğinin olması için o toplumun milli ahlaka sahip olması gerekir. Bunun yanında o toplumunda birtakım zıt düşünceler değil, birbirinin destekçisi olan, birbirine anlam olarak örtüşen düşünceler olması gereklidir.

Hayatımıza şöyle bir baktığımızda, birbirine karşı binlerce savunu vardır. Bu fikirler elbette kişinin öznel düşünceleridir. Fakat bu zıt düşüncelerin bir toplumda olması o toplumun kötü etkilenmesine yol açar. Bu düşünceler gerek o toplumu yönetende, gerek o toplumdaki kişilerde bulunmamalıdır.

Toplumdaki insanlar yaşamlarının güzel olması için bazı fikirleri kabul etmeleri gerektiği kadar güzel ahlakın olması da gereklidir. Toplumlara güzel ahlaka sahip oldukları sürece gelişebilir ve yeniliklere açık olabilirler. Bir toplum güzel şeyler yapabiliyor, güzel şeyler görebiliyorsa bu o toplumun geleceğini de etkiler.

Dünya üzerinde birçok ülke vardır. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri fikir akımlarıyla, toplumun genel düşüncesiyle belli olur. Fikir ve ahlakın ön planda tutulduğu ülkelerin gelişmiş ülkeler olduğunu görüyoruz. Bu da o ülkede milli birlik olduğunun göstergesidir.

Peki ya bizim ülkemiz… Şunu biliyoruz ki; bir amaç için, bir kötüyü düzeltmek için bir araya gelmiş kişiler arasında fikir farklılıkları yoktur. Fakat ülkemizin geneline baktığımızda aynı konuyu ele alıp da farklı sonuçlara ulaşan kişiler de var. İşte tam da bu nokta da devreye milli birlik giriyor. Milli birliği (bunun olması içinde güzel ahlak gereklidir) korumak için toplumun geneline hitap eden gazete, dergi, radyo, internet vb. gibi araçlardan yararlanılarak ortak görüşler ortaya çıkartılmalıdır.