Yanlışlar… Hayat insana değeri asla anlaşılmayan bir yaşam sunar. Ya da değeri anlaşılsa da kendisi anlaşılmaz. Hayatı anlamak için bir destek almak gerekir. 

Yani "Yaşam, çözümü içinde gizli bir bilmecedir. Müzikse, o bilmecenin büyüsüdür. Bilmeceyi çözerken müziğe kulak verirsen, sana yol gösterir.’" sözünde olduğu gibi bilmeceyi çözmek için hayata renk ve müzik gereklidir.

Günlerin değeri, saatlerin değeri hiç fark edilmese de değeri ölçülemeyenlerdir. Ama insan bu değerli harcamayı alışkanlık edinmiştir. Yaşamın sadece siyahına, grisine bakar, beyazı bile göremez. Hâlbuki hayatta ne kadar eğlendirici, tat verici, renkli öğeler vardır. Söylediğim gibi sonuçta bunu yapan insan. Sadece matlıktan yanadır.

Müzik, çoğu kişi için yaşam felsefesidir. Hayatının değeridir. O kişiler hayatını müziğe adamıştır. O kişiye müzikten vazgeç demek "Mecnun’a Leyla’yı unut" demek gibidir. Bu yazarlar için, okuyanlar için de böyledir. Bunu en güzel şu örnekle açıklayabilirim.

Bir gün adamın biri ünlü bir filozofa; "İnsan paylaşımcı olmalıdır. Okuduğun kitapları başkalarına da vermelisin" der. Bunun üzerine filozof; "Sen sevgilini başkalarıyla paylaşabilir misin? Kitaplarda benim sevgilim. Onları nasıl paylaşırım" der. İşte gerçek okuma, yazma, dinleme aşkı budur.

Okumayı bilmeyen insan dinleyemez. Dinlemeyi bilmeyen insan yazamaz. Yazmayı bilmeyen insan göremez. Göremeyen insan hissedemez. Her şeyin başı okumaktan geçer. Okuma yaşamın direğidir.

Sözler… Yaşam felsefesidir. Anlamsızlar mantıktır.

Bilmeceler hiçbir zaman bitmez. Bunun nedeni insanlar arası görüş farklılıklarıdır. İnsanlar her şeyden çok farklı sonuçlar çıkarabilirler. Ufacık bulut kümelerine bakarken de öyle değil midir? Her insan farklı bir yorum ile anlatır gördüklerini

İşte hayat ve fark…

FARKLI OLDUĞUNU FARKEDEN KİŞİYİ FARKETTİĞİNDE FARKLISINDIR UNUTMA.
FARKLARI ANCAK FARKLI OLANLAR FARKEDER.
BİLMEM FARKEDEBİLDİNİZ Mİ?
FARKEDİLDİĞİNİZİ…